Amerikia'nın ipiyle Kuyuya İnmek

Son günlerde Türkiye'nin etrafını bir kan gölü haline çeviren, başta batı ve Amerika, hemen arkasında bunları yönlendiren, göbeğinden bağlandıkları "üst akıl" olan Siyonist Lobiler. Dün Balkanlarda Müslümanlar ölürken seyreden bunlar değil miydi.. Hatta daha biraz geriye gidelim, Osmanlı İmparatorluğunu yıkan yine İngiliz, Fransız, Amerika ve İsrail devletine kuran Siyonist Lobiler değil miydi.

Şimdi bunlar gelmiş, başta Kobani olmak üzere bizlere akıl vererek, savaşa sürüklemeye çalışıyorlar. Peki bu gün Ortadoğu da "nur topu gibi" ortaya çıkan bu "Işid"denen terör örgütü, birden bire nasıl ortaya çıktı. Ben mi çıkardım. Uydudan Yerkürenin her noktasını korkudan izleyen Amerika değil mi? Hiç bir İslami hareketi gözükmeyen bu örgüt, İslam adına hareket ederek bir taşla bir kaç kuş vurmaya yönelik hedeflere hizmet etmektedir. Kısacası buradaki asıl hedef iki unsurda toplanmaktadır. Bunlardan birisi gelir kaynaklarını baltalayan, ya da varlıklarının sürmesini engelleyen "İslam", diğeri de Petrol gibi belli çıkar kaynakları...

Taliban'dan sonra yeryüzüne, ısıtıp ısıtıp aynı taktikle ortaya sürüdüğü ve birbirine benzeyen metotlar dahi artık kabak tadı vermeye başlayan Amerikan stratejileri, hem dünyada hem de Ortadoğu da miadını doldurdu sanırım. Avrupa ve Amerika da ya da dünyanın her hangi bir yerinde bir olay oluyor... Ya da yeni Müslüman olmuş birisi gidiyor, Kanada meclisini işgal ediyor. Bu kişi Müslüman olduğunu söylüyor. Ya da Amerika da birileri, yolda ki masum bir insana saldırıyor, hemen ardından yakalanıyor ve ne hikmet ise bu kişide Müslüman olmuş...

Hatta sadece Müslüman olmaları yetmiyor, bir de Sünnü Müslümanlarmış bunlar... Buradaki asıl amaç İslam düşmanlığı... Yılladır bu milleti Rus düşmanlığı adı altında yöneten Amerika, bölgemizde kural belirleyici olmaktan çıkmaya başladı. Bundan sonra, Günümüzün Hasta Adamı Amerika...

1974 Kıbrıs hareketinde bizleri yalnız bırakan Amerika değil miydi?.. Körfez savaşında bir verip iki alacaktık, bizleri yalnız bırakan yine Amerika değil miydi... Arap baharı deyip Türkiye'yi Ortadoğu'ya sürüp daha sonra yalnız bırakan yine Amerika değil miydi?.. Mısır da "darbeye" darbe diyemeyen yine Amerika değil miydi?... Suriye bataklığına bizi sokarak, bir türlü bitmeyen bir dalaşın içine bizleri sokan yine Amerika değil mi?... Yıllardır bir birine düşman bildiğimiz(!)Amerika ve İran ilişkileri, Amerika'nın İran'a mektup yazması ne anlama geliyor? Dün düşman bildiği ile bu gün sarmaş dolaş olan bir Amerika'nın ipi ile kuyuya inilir mi?

Hangi birini yazacağımı şaşırıyorum. En yakın tarihlerden aktardım ki, hafızalardan daha silinmeyen bu olaylar, belki bizlere bir çeki düzen verir düşünce ile.. Ama unutulmaması gereken önemli bir asıl mesele şudur; " Batı ve Amerika'nın hatta bunların üst akılları olan Siyonist Lobilerinin İslam düşmanlığı ve bizi ilgilendiren diğer mesele, Müslümanların tarihini ve İslam'a uymama, emirlerini yapamama ve rahata tapma hastalığı"yatmaktadır.

Bu söylediğim ikinci şık yoluyla kurt vücuda girmektedir. Bugün ayağındaki prangaları kırmış bir Türkiye'yi ne batı ne de Amerika istemektedir. Amerika nasıl bir Türkiye istiyor, eskiden olduğu gibi ne dersem onu yapan bir Türkiye, aynen Arap ülkeleri gibi.. Bundan sonra surda bir gedik açıldı, artık rüzgar hangi yandan eserse essin... Onların planı varsa, Allah'ın da bir planı var. Onların Armagedon'ları falan değil, Kur'an ve Hadis de anlatılanlar gerçekleşecek ve kesin doğru olanda bunlardır.. Gerisi kendilerinin dahi inanmadıkları yalanlardan ve hezeyanlardan ibarettir.