Çok farklı, dış politika ile ilgili yazmam gereken yazıyı bırakarak. Dış işleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Almanya’daki konuşmasına kilitlendim. Şunu gördüm, biz ne yaparsak yapalım ya da onlara ne kadar iyi görünmeye çalışırsak çalışalım, onlar bizi aynı biliyor…”terörist(!)..” Yani benim inandığım dini, İslam’ı bir ırkçı Alman terörist grubu ile aynı eşdeğerde görmesi benim kanıma dokunuyor… Elbette bu birden olmadı. Batı’ya ve dünya’ya adeta zehir zemberek basın yoluyla, İslam aleyhine yapılan Siyonist propagandasının bir sonucu olduğunu biliyoruz… Bir’i beş, beş’i on yaparak dünya gündemine taşıyan, dünyadaki eğlence ve medya merkezlerini ellerinde tutan, İslam aleyhine elinden gelen bütün pislikleri saçan, dünya devletlerinin arkasına saklanarak, adım adım kitleleri köleleştiren Siyonist israil’in olduğunu herkes biliyor…
Bir zamanlar, Ruslar Afganistan’a saldırdığında dünya’ya cephe de namaz kılan bir Müslüman’ın resimleri servis ediliyordu. Bu resim, bir mağara da, silahını yanı başındaki mağaranın duvarına yaslamış, hemen yanına seccadesini sermiş, üzerinde cübbesi, başında sarığı bir Müslüman tiplemesi vardı… Bu resme bakanlar, silahla seccadeyi aynı görüyorlardı, bu resme bakanlar silahla namazı aynı görüyordu, bu resme bakanlar sarıkla silahı aynı eşdeğer görüyordu… O bembeyaz sarığı, silahla eşdeğer görüyorlardı… Halbuki İslam dininde, bir Müslüman bir karıncayı dahi öldüremez, İslam bunu ona yasaklamıştır. Dicle ile Fırat arasında bir devenin ayağına bir taş değer de yere düşer, Allah(c.c) bunu Ömer’den sorar diye sabahlara kadar yatmayan Hz. Ömer’in halini bilmiyorlardı..
Tüm bu olanlara rağmen, Allah dinine yardım ediyordu, dünyayı yalanlarla ikna edemeyen şeytan güçleri, bu sefer on bir Eylül oyununu dünyaya servis yaparak, Müslümanlar üzerine çullanmaya başladı, işte bu ölümler, Siyonistlerce aklı başından alınmış zavallı batılılar kandırılıyordu, İslam dinine girmeleri önleniyordu. Trilyonlar harcamalarına rağmen Afrika’yı dahi Hıristiyanlaştıramayan batı, sona doğru giderken, aslında bitişe gidiyordu… Bu olaylardan sonra, dünya Müslümanları terörist(!) olarak görmeye başladı. Bundan sonra "İslam teröri(!)” demeye başladılar. Elbette bütün bunlar kasıtlıydı…
İslam terörü mü? Yoksa batı terörü mü?… Elbette batı terörü, Müslüman(!) tipli canilerin, özellikle Müslüman şeklinde giydirilerek, şeklen Müslüman görüntüsü vererek, yapılan caniliği "Karıncayı dahi öldüremezsin diyen bir dine mal etmek kadar canilik ve teröristlik olamaz elbette..” İşte bu da ancak, İslam dinine değil, batı kültürüne, batı anlayışına daha iyi uymaktadır… Kendi halklarını dahi çekinmeden öldüren, dünyanın gözlerini boyadığı, bu vahşi kültürün sahipleri, bir de kalkmış medeniyeti öğrendiği kültüre sataşmaya kalkması, insanı kahrediyor… Biz hoşgörü diye elimizi uzatıyoruz, adam kalmış "İslam teröri(!)” diye hakaret ediyor adeta… Ya bilinçsiz bir şekilde konuşuyor, cahil, ya da kasıtlı ve bilinçli olarak konuşuyor, İslam’a düşmanlığı dışarıya taşıyor…
Ne olursa olsun, hayatım boyunca hiçbir "izm”’e inanmadım. İnandığım tek şey var; "Hak ve Batıl mücadelesi” Hak gelir, batıl zail olur, yok olur… Kısaca belirtmeliyim ki, ağız dalaşları, yok senin siyaset, yok benim siyaset hepsi hikaye, gerçek bir… Hz. Muhammed (s.a.v) den sonra hiçbir yeni din gelmeyecek. Son peygamberin gelişiyle, önceki dinlerin de hükmü kalkmıştır… Şu an dünyada da "Hak-Batıl” mücadelesi devam etmektedir. Aynen, Hz. Adem(a.s) den beri devam edip geldiği gibi, dün nasılsa bugünde aynı şekilde, değişik kisvelerde devam ediyor..
Kısaca, İslam da ne terör ne de terörist olur, İslam bunları yok etmek için gelmiştir… Ey Siyonist akıllı batı, yalanlarını İslam’ın üzerine atma, aklını başına al…