Sabah, gün ışığı ile ayağa kalkarak, otelin penceresinden dışarıya baktığımda, yoğun bir trafik ve bir gürültü seli vardı dışarıda…Bu gün yoğun ve stresli geçeceğini anlamıştım.
Benim Kahire turum başlıyordu bugün… Kahire nüfusuyla Afrika kıtasının en kalabalık başkenti konumundadır. Bu şehir, Mısır devlet bakanı tarafından atanan vali tarafından idare edilmektedir. Bu kalabalık metropol şehir Mısır ve çevre ülkeleri başta olmak üzere Afrika’nın politik, ekonomik ve kültürel merkezi konumundadır. Mısır hükümetinin parlamentosu, devlet daireleri ve diplomatik temsilciliklerin bir çoğu Kahire’de bulunmaktadır.
Kahire barındırdığı bir çok üniversite, yüksek okul, tiyatro, müze ve abideleriyle ülkenin atardamarı konumundadır. Eski kahire, 1979 yılından beri UNESCO Dünya Mirası Listesinde bulunmaktadır. Kahir müzesi, Piramitler bölgesi, Nil nehri civarı turistlerin rağbet ettikleri eşsiz mekanlardandır.
Bu sabah ilk olarak, şehir ziyareti için, planımda Pramitlere gitmeyi düşünüyordum. Gizemli kentin ilk akla gelen gizemli yeri ve çekim alanı elbette pramitlerdi… "Hârâm” denen bir cadde var. Kahire’de pramitlere gitmek için oradan geçmek zorundayız genelde… Bulunduğunuz yere göre konum ve yön değişebilir, piramit’e gitmek için, farklı yollardan da gidebilirsiniz. Ama genel olarak bu kısımdan gidilmektedir. Yaz olması itibari ile dışarıda bayağı sıcak bir hava vardı…
Bu sıcak havaya ayrıca, kalabalıklar ve trafik gürültüsü renk katıyordu!..Ama ben yinede bu havaya alışmıştım, başkasını bilmiyorum… Sanırım sürekli gelmeden dolayıdır. Heredot Mısır için; "Nil’in Armağanı” demiş çağlar öncesi… Bizde bugün Nil in üzerinden geçip karşı kısımda ki, Pramitlere ulaşacağız. İstanbul’da yaşayanların Anadolu kısmına geçmesi gibi bir şey… Nil ‘in bu kısmında "Mühendisin” denen meşhur bir yerleşim alanı var aynı zamanda. Bir zamanların Eti’leri gibi yani. Sabah kahvaltısını yaptıktan sonra çantamı alıp yola koyuluyorum. Dışarıda bir taksi durdurarak, biniyorum ve "Hârâm” diyorum ve şoför yüzüme bakıyor. Fakat ben anlıyorum niçin baktığını. İngilizce konuştuğum içinde bir şey demiyor ve yoluna devam ediyor.
Yüzüme baktığında aslında parayı soruyor. Kahire’de taksilerde çok eski taksimetreler olduğu için ki, çoğuda kullanılamaz durumda, bu yüzden, fiyatları gideceğiniz yere göre aranızda ayarlamanız gerekiyor. Mısır’a geldiğimde onlar onbeş diyorlarsa, ben yirmi cüneyh veriyorum. Mısır’ın parasının ismi,İngilizce olarak "paund” Arapça olarak”cüneyh” dir. Ama Mısır Arapça’sında az bir değişiklik var, buna "aammiye” denmektedir burada. Arpça alfabe’deki "cim” harfi burada " g” okuttuğu için paraya”cüneyh” değilde "gine” isminide duyabilirsiniz şaşırmayınız, aynı şey…
Bu insanlar samimi ve dost bizlere karşı, bu nedenle onları seviyorum. Türkiye’nin ismi geçtiğinde daha farklı karşılıyorlar bizleri, diğer milletlere göre… Kaldığım yerden normalde on dakikade gideceğimiz yerden tam bir saat’te piramit’lere ulaşmış bulunuyoruz, trafikten dolayı. Gerçi ben alışkınım trafiğe İstanbul’dan. Burada da normal geliyor dolayısıyle.
Piramitlere vardığımda, yüzlerce insan gelmiş piramitleri görmek için. Antik Yunan’dan Roma’ya , Ortaçağ’dan Rönesans’a kadar, tarihin hemen her döneminde ilgi çekmiş olan bu sarı topraklı şehir, bugün de aynı ilgi ve hevesle ziyaretçilerini ağırlıyordu. Kapıdan, piramitlere girmek için bilet alıyoruz ve arabayı ister sağdaki park yerine bırakırsınız ya da arabayla gidebilirsiniz.
Ayrıca turistik olarak develerle ve at arabalarıyla da gidebilirsiniz. Kapıdan girdikten sonra, ilerideki, en son piramit’i geçtikten sonra, Libya çölünün başladığı kısımda, küçük bir tepecik var ve buradan piramitlerin hepsini rahat bir şekilde görebilirsiniz. Ayrıca, burada yerlere serilmiş küçük turistik eşyalar satan dükkancıklar bulunmaktadır, isteyen burada da alış veriş yapabilir. İsteyen develere binerek, Libya çölünde turlayarak resim çektirebilir. Zaten buraya geldiğinizde, sizinle beraber aynı şeyleri yapan, değişik memleketlerden gelmiş, bir çok yabancı turist göreceksiniz.
Gize piramitler , M.Ö 3000 yıllarında yapıldığı tahmin edilmektedir. Mısır’ın genelinde yüz’ün üzerinde piramitler var. Piramitlerin çoğu eski krallık’tan orta krallığa kadar firavunların mezarı için inşa edilmiştir. Bilinen en eski piramit basamaklı piramit ve üçüncü hanedan döneminde inşa edilendir. Bunlar zamanının mimarı "İmhotep” tarafından tasarlanmıştır.
Kahire’nin içerisinde zaten üç tane yan yana paramit göreceksiniz. Bunların isimleri; Keops, Kefren ve Mikerinos Piramitleri. Bu isimler normalde o zamanın firavunlarının isimleri aynı zamanda. Kendi yaptırdıkları piramit’lere kendi isimlerini vermişler. Bu üçlü piramit’e "Gize” piramitleri denmektedir. Bunları diğerlerinden ayıran özelliği, içlerinde yazı bulunmaması ve hâlâ nasıl yapıldığı çözülmüş değildir. Keops’un oğlu Kefren için yapılmış piramit 136 metre yüksekliğe sahiptir.
Piramitlerin içerisine girmek istediğinizde normalde, direk giremiyorsunuz. Merdivenler yukarıdan aşağıya doğru, yani piramitin dibine doğru gidiyorsunuz ve eğilerek gitmek zorundasınız. Zamanın firavunları tarafında, karşısına eğilerek gelinmesini istediği için burada da aynı durumu bir nevi yaşatıyor gelenlerine. Eğer yazın gelirseniz buraya, nefes darlığınızda varsa sakın girmeyin, tehlikeli olabilir.
Piramitlerin alt kısmına düşen aynı zamanda bir diğer çıkış kapısının bulunduğu kısıma doğru giderken, bir tane "sfenks” göreceksiniz. Bunun eski mısır firavunlarının giyim şekliyle yontulmuş bir insan kafasıdır. Sfenks 14.yy’da Memluk’lar tarafından top bataryalarına talim hedefi olarak kullanılmış ve ciddi biçimde zarar görmüş. 70 metre uzunluğunda ve 30 metre yüksekliğinde olan sfenks, M.Ö. 2520 yılında keops’un oğlu kefren’in mezar kompleksi için yontulmuştur. Sfenks mısırın dilinde "sezp-anhe” adıyla anılmaktadır. Sfenks, tarih boyunca Nil nehrine bakıyor ve nehir yoluyla gelenleri karşılıyor…
Ayrıca, piramitlerin mimari yapısı itibariyle, bazı özellikleri daha vardır. Fakat burada yerimiz müsait olmadığı için bırakıyoruz ve piramitler gezimizi burada sonlandırıyoruz. Bir dahaki yazımızda, burasının en meşhur çarşılarından olan " Han Halil” çarşısındayız. Piramitler diyarı Mısır’dan selamlar.