Bir zamanlar, Amerikalı bir müsteşrik; " Türkiye de olaylar olduktan sonra çözüm aramaya çalışıyorlar. Halbuki, bir olay meydana gelmeden önce, o olayı meydana getiren etken ve sebebler vardır. İşte, bu etken ve sebepleri ortadan kaldırmak için çalışma yapılmalıdır.” demişti.
Bu gün medyaya baktığımızda, hep aynı nakaratlar, aynı teraneler… Neden doğu ya da bu bölgedeki her hangi bir şehir? Çünkü bu bölge ve etrafı görünmeyen uluslar arası bazı güçlerin hedefindeki nokta, direk müdahale edemediklerinden dolayı, bu taşeron örgütü kullanmaktalar ve bu taşeron örgüt’ün uluslar arası bağlantısı kesilmelidir. Bu güçlerin arkasında hangi güçler olduğu zaten belli… Bakın "asala, ermeni terörist örgütü” dahi, Türkiye’ye tehdit yağdırıyor. Bunları durdurmak için, yapılması gereken, tam karşısına kendileri gibi, bir örgüt organize edilmelidir.
İngilizler, orta doğu da Osmanlı sınırları içerisinde yaptıkları çalışmalara karşılık, Sultan 2. Abdulhamit tarafından bizzat, bu çalışmalara karşılık bir örgüt kurularak, İngilizlerin hareketlerini durdurmuştur. İngilizlere karşı kurulan "İra” teşkilatı hem İngilizleri durdurmuştur, hem de onların başına iş açmıştır.
Türkiye’ye tehdit savuran "asala ermeni örgütü” dahi 1985 yılında, bizim yurt dışındaki elçilerimizi öldürürken, bu örgütün karşısına, donanımlı bir örgüt hazırlayarak çıkılmıştır ve asala inine girmek zorunda kalmıştır.
Suriye sınırından bahsediliyor. Sınırın çok uzun olduğundan, bu kadar sınırın nasıl korunacağından bahsediliyor. Unutmayın ki, Osmanlı üç kıta, yedi iklim sınırlarına sahip ve buraları koruyan bir neslin torunlarıyız… Bunları konuşmak çok abes ve kabul etmiyorum. Bahsettiğiniz bu sınırlara sizde tam on ayrı örgüt kurun ve bu teröre karşı harekete sokun.. İçeride yapılan her harekete karşılık, yurt dışından bu piyon örgüte destek veren devletler içerisinde sizde aynı uygulamayı yapın ve görün ki, bıçak gibi kesilerek, örgüt ortadan kalkacak…
Özellikle "idam” tekrar gelsin. Neden? İdam yapmayan devlet de suça teşvik vardır. ABD’nin eyaletlerinde dahi, idam var. Allah aşkına, suç işlemek isteseniz nerede yapmak istersiniz… İdam’ın olmadığı devleti seçersiniz. Nasıl olsa içeride gayet iyi bakıyorlar.
Bu terör örgütünün arkasındaki devletler baz alınarak, yeni planlar yapılmalı. Bu planların tam arakasın da "bir perde” yok, en az "on perde” gerisinden başlatılmalıdır. Günü birlik planlarla bu iş çözülmez. Bir taraftan Türkiye dışında, kurduğunuz örgüt, Suriye ve Irak sınırında, hatta İran sınırı da dahil olmak üzere, çalışmalara girişmeli ve bu piyon örgütün arkasındaki devletler içerisinde faaliyetler yapılmalıdır.
MİT’in yanına, iç kısmın istihbaratını oluşturacak yeni bir teşkilat kurulmalı. Dışarıdaki istihbaratımıza caydırıcı güç ve yetki verilmelidir. Kuzey Irak’da kürt devleti nasıl kurulduysa, Suriye de de kurulmaya çalışılıyor. Hem Irak’da hem de Suriye de bu örgüte aman verdirilmemelidir… Sürekli saldırı yapılmalıdır. Onlara fırsat verilmemelidir. Bu gün apaçık gözükmektedir ki, çevremizdeki devletlerin kolları içimize kadar sızmışlardır.
Bir zamanlar Fransa sesini, Avrupa’da çıkarmaya başladığında Amerika’ya karşı, bilenler bilir. Fransa içerisinde her tarafta anarşi ve patlamalar ve olaylar baş göstermeye başladı. Fransa baş edemeyince, pes etmişti Amerika karşısında…
Sözün kısası şu; " Tek tek sivrisinek öldürmekle bataklık kurutulmaz. Bataklığı kurutmanız lazım.” Bataklık dediğiniz, kandil değil, arkasındaki devletler.. Olayları gülerek izleyen devletler, siz de onların içlerini karıştırıp huzurlarını bozarsanız.. Onları masaya oturtursunuz ve bir gecede bütün terör olayları biter… Yoksa şu halden zaten onlar, silah satmakla memnun ve kârlılar… Onlar olayları meydana getiriyorlar, bizim yazarlarda hem aynı lakırtıları ediyorlar… Çünkü onlarında dolaylı olarak bağlantıları ya da korkaklıkları ya da çıkarları var..