Trump Venezuela'da savaşa hazırlanıyor, ABD Ordusu Hazır Bekliyor

ABD ile Venezuela arasında giderek yoğunlaşan diplomatik gerginlik sürerken, Amerikan Deniz Kuvvetleri Karayipler’de dikkat çeken bir tatbikat gerçekleştirdi. ABD Güney Komutanlığı (Southcom) tarafından organize edilen son operasyonlarda, 22. Deniz Piyade Seferi Birliği, Porto Riko kıyılarında hızlı müdahale ve sahil çıkarması tatbikatları düzenledi.

Southcom tarafından sosyal medya platformu X üzerinden yapılan açıklamada, söz konusu çalışmaların “bölgedeki tehditlere karşı anında yanıt verebilme kapasitesini güçlendirme” amacı taşıdığı bildirildi. Paylaşılan videoda, paletsiz çıkarma gemileri, helikopterler ve zırhlı araçlarla gerçekleştirilen senaryolu bir iniş operasyonu görülüyor. Görüntülerde askerlerin karaya çıkıp teçhizat desteğiyle hedef bölgeleri güvence altına aldığı anlar da dikkat çekiyor.

Yetkililer, operasyonun ABD’nin bölgedeki varlığını sürdürme ve uyuşturucu trafiğiyle mücadele kapsamında yapıldığını belirtse de, bazı uluslararası basın organları bu faaliyetleri Venezuela’ya yönelik “psikolojik baskı” olarak nitelendiriyor.

Bölgedeki Askeri Yoğunlaşma Dikkat Çekiyor

Geçtiğimiz aylarda bölgeye gönderilen dev uçak gemisi USS Gerald Ford’un ardından, ABD Donanması'nın Karayipler’deki deniz trafiğini sıkı denetim altına aldığı biliniyor. Bu süreçte çok sayıda yasadışı madde taşıdığı iddia edilen tekne imha edildi, ancak operasyonlarla ilgili bağımsız kaynaklardan teyit almak mümkün olmadı.

Washington kaynaklı bazı haberlerde, ABD yönetiminin Venezuela’daki askeri tesisleri “narkotik operasyonları” gerekçesiyle hedef alma olasılığı üzerinde durduğu öne sürülmüştü. Ancak Beyaz Saray ve Dışişleri yetkilileri, olası bir askeri müdahale iddiasını kamuoyu önünde yalanladı.

Buna rağmen, bölge uzmanları ve uluslararası analistler, ABD'nin Güney Amerika üzerindeki baskısını artırma stratejisinin yeni bir boyuta taşındığını, bu tatbikatların da bu politikanın bir parçası olduğunu düşünüyor. Venezuela hükümeti ise askeri hareketliliği “provokatif” ve “egemenliğe tehdit” olarak tanımlayarak uluslararası kamuoyuna çağrı yaptı.